14 Mayıs 2009 Perşembe

?

ben bile bana sadece ben ile katlanamazken,
kendi+bana katlanacak birini nasıl bulurum ki?
zamanında deli akan kan durmaya başladıkça anlaşılıyor demek ki bu,
bir zamanlar bir akbil, bir jöle, bir beyaz adidas ile dünyayı kurtaracağımı sanarken,
işler değişiyor birden,
öğrencilik bitiyor, akbil külfet oluyor,
saçlar gidiyor, jöle komik duruyor,
beyaz gidiyor, kir pas kalıyor.
ben, kel kafam, bitik akbil, kirli paslı bir ayakkabı;
diyorum ya ben bile bazen - ne bazeni lan yalan söyleme - çoğu zaman,
kendime katlanamazken,
nasıl bulurum kendi + bana katlanacak birini?
gerçekçi olup imkansızı isteyim desem,
artık solcu da değilim ki.

8 Mayıs 2009 Cuma

ben mi? geçiniz!!

ben gitmeye karar verdiğim zamanlar hayalci oluyorum,
bi dolu param var sanıyorum mesela döner mi havuç suyu mu diye soran bir bankada,
gideceğim yerlerde bir dolu adamım var sanıyorum beni kucak açmış bekleyen,
tabi yok hiç biri.

ben sevmeye karar verdiğim zamanlar çok acaip oluyorum,
birini severken başkalarını görmüyorum,
her dakika beni arayıp gel bu gece bende kal diyen kıza yok diyorum mesela,
sanki her dakika bunlardan etrafımda varmış gibi,
sonrasında kalıyorum sol elimle başbaşa.

ben kendimden sıkıldığım zamanlar çok acımasız oluyorum,
başkasına yapsam aynı tafrayı iflah olmaz,
ama yapıyorum özne kendim olunca,
küfür ediyorum kendime, bela okuyorum,
başkalarına reva görmediğimi kendime görüyorum,
allah korkusu lazım sanki biraz bana.

ben yazmaya başladığımda çok patavatsız oluyorum,
bi abim demişti bana zamanında,
konuşamadığımı koca koca sayfalara döküyorum,
okuyan yok biliyorum ama rahatlama işte,
ikinci elizabeth oluyor bana kağıt kalem,
bilemedin klavye 15 inç monitör,
sigaram yok, içkim sınırda,
ama bana sorarsan her şey yolunda.

o yüzden aman sen sen ol,
sakın bana hayatla ilgili bi şey sorma.